2010年1月2日土曜日

osechi ryouri




30 nichi 31 nichi ha osyougatsu ni taberu osechi ryouri wo tsukurimashita.
totemo jyouzu ni dekimashita.
3dan no hako no oryouri wo 3 setto tsukurimashita
osyougatsu ni asa minna de tabemasu.
sorezore no syokuzaini ha imi ga atte negai wo komenagara tabemasu
tatoeba, renkon ha ana ga aite iru no de saki ga mitooseru you ni.
ao kowai ha me ga deru you ni
gomame ha hito no kashira ni naruyou ni
mame ha mamemame shiku hataraku youni

nihon no osyougatsu ha nihon no yoi dentou  wo takusan kanjiru koto ga dekimasu.

2009年4月27日月曜日

İki gün önce Piyanist Hiroko Nakamura'nın konserine gittim.


İki gün önce Hiroko Nakamura'nın piyano konserine gittim.

O çok güzel çalıyordı.

Üç tane CD aldım.

Hiroko Nakamura onların üzerine kendi ismini yazdı.

Şimdi bu CD leri dinliyorum.

Her CD'den bir tane benim çalmak istediğim nota var.

Bugün bol bol piyano çalmak istiyorum.

Günde 2 saat her gün çalabilirsem güzel olacak.

Ama her gün işim var.

Ev işileri bitmiyor.Olsun!

uğraşacağım.


(27 Nisan 09)

2009年1月22日木曜日

kumaşlar

Bugün kumaşlar aldım.
Japonya'da çok tatlı kumaşları kolayca bulabilirim.
Kendimi mutlu hissederek alışveriş yaptım.
Bunlar kullanarak küçük çantalar dikmeyi düşünüyorum.

2008年3月21日金曜日

SAMURAI'nin ülkesi Japonya

SAMURAI’nin ülkesi Japonya.

‘SUDOKUyı biliyor musun?, Japonya’dan gelmiş.’diye Türkler soruyorlar.
SUDOKU’ya özel tutkusu olan da varmış.
Şimdi gazetede çok SUDOKU var. Ben herhalde böyle şeylere yetenekli değilim.
Detayları aşağıdaki sitede görmeniziB rica ederim.
Ben Türkiye’de ‘SAMURAİ’ diye Japonca bir sözcük görünce bunun iginç olduğunu fark ettim.
‘SAMURAİ Türkiye’de ilk kez’’SAMURAİ nasıl çözülür?’’ diye gazete üzerine yazılıyor.
Benim evimdeki et kesme makinasının adı da ‘SAMURAI’
( Sanki makina , çok güçlüyüm , diyor gibi )
Yapışkan da normalde aşağı yukarı 3,4YTL olmasına rağmen kaliteli ürün olursa hem pahalı 8 YTL oluyor, hem de işmi ‘SAMURAI’ olarak değişiyor.
Türk çocukları sokakta bazen beni görünce ‘SAMURAI’diye bağırıyorlar.
‘SAMURAİ’ diye tıraş bıçağı da var.
Aynı zamanda çakmak markası var.
Bir türk kadınıyla çiftlerin yaşama tarzları, hem Japonya’da yakın yıllarda değişti diye konuştumuz zaman de bu Türk kadını ‘ SAMURAI’ analayışı bitmiş diye
söylediği için yine ‘SAMURAI’ sözcüğünü fark ettim.
Oğlum yaralandığı zaman da doktor bana ‘Hadi annesi , ona ‘SAMURAI’ deyip beraber onu yüreklendir ve rahatlat’ demişti. Oğlumun yarasına 3 dikiş atılması gerekiyordu.Çok kan geliyordu. Dikiş başladığında ben uzaklaşıp bekleyecektim. Ama doktor ‘Annesi hadi gel.Oğlunun omzuna sık tut. Hadi yüksek sesle SAMURAI de’ demişti. Doktor hep öyle neşeli olarak beni de yüreklendirerek gözlerimin önünde yarayı çabuk dikti. Çok şaşırarak koukmuştum. Halbuki çok güvenilir bir ortamdı.
SAMURAI’nin biz Japonların düşündüğunmüzden daha çok kendi imajımız olduğunu hissetmiştim.